Her bayram aynı sözleri söyler dururuz,
-“Aah nerde o eski bayramlar…”
O eski bayramları yok eden her geçen gün değer yargılarımızdan uzaklaştıran davranışlarımız oldu. Ebeveyenler sahip oldukları bu değeri yarınlara taşımak için çaba gösteriyor olsa da çevre değer yargısı, iletişim, bilim çağının baş döndüren yenilenen teknoloji modelleri Bayram heyecanını unutturdu gitti.
Anne ve babasından, atalarından Bayram örf ananesini almış olanlar ise akşamdan hazırladığı tatlılar el öpmeye gelecekler için kapıyı gözleyecektir.
Çocuklarımız teknoloji çağının otomatikleştiren kurgularından dolayı özünden örfünden uzaklaşır oldu. Yaşatmamız gereken yarına taşımamız gereken ne kadar kültür ve örf ananemiz varsa bir bir unutuldu. Ülkemizin en büyük değer yargısı, varlığını aldığı en büyük güç Kültürümüzdür. Kültürümüzdür bizi ayakta tutan. Başka hiçbir ülke de olmayan bu kültür unutturulmamalı, unutulmaması gerekiyor. Aksi takdirde nerede yaşadığımızı bile anlamaz altımızdan çekip alırlar yurdumuzu. Memleket hasreti çekenler, gurbette bulunanlar bu hissiyatı en ağır yaşayanlardır. Ata topraklarında aileleri ile birlikte Bayram kutlayacak olanlar da Bayram Kültürümüzün içinde özünde ne varsa yaşamalı ve yaşatmalıdır.
Bayram günlerinde en azından ben merkeziyetçiliğinden uzaklaşıp, bencillik safsatasını çuvala sokup ilişkilerimizdeki samimi, içten, birlik, sevgi ve paylaşım duygularında güven veren sahtekarlıktan uzak davranışlarla ortaya koyalım.
Gerçekte bayramlar değişmedi, değişen sadece bizleriz… Eskiden aza kanaat vardı. Zengin ve fakir ayırımı da yoktu. Fırsatçılık yoktu. Yüzüne gülüp arkandan kuyu kazılmıyordu. Hırsızlık nerdeee.. Anahtarlarımızı paspasın altına koyar, bir de üstüne üstlük kapıya nerede olduğumuzu yazar çıkardık evden. Paylaşım vardı, Komşunun birbirini kontrol ettiği kolladığı mahalle ve komşuluk duygusu vardı. Bu hissiyatlar bayramlarda yüksek tezahür etmekteydi. Bunları yaşayan herkes geleceğine sahip çıkması için yok olmaya yüz tutan Bayram kucaklaşması ve değerlerini yarına taşınmasını bir görev bilmeli. Eğer bu sağduyuyu göstermezsek, bayramların özü ve anlamını yaşatmazsak dizlerimizi dövmenin, başımızı yolmanın bir faydası olmayacaktır gelecek yıllarda.
Büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperim…